|
|
|
|
Geçtiğimiz gün George W. Bush'un konuşmasında
kullandığı "Haçlı Seferleri" ifadesi dünyada pek çok insanın
kanını dondurmaya yetti. Bu, dinler arası savaş anlamına mı geliyordu?
Henüz kesin deliller saptanamamışken (ya da en azından kamuoyuna açıklanmamışken),
batıdaki tüm parmakların İslam dünyasını işaret etmesinin ardında
yatan başka gerçekler mi vardı yoksa? Bush bu ifadeyi bilinçli olarak
mı kullanmıştı, olay basit bir dil sürçmesinden mi kaynaklanıyordu?
Ve sonunda korkulan oldu; "Haçlı Seferleri" çağrısı "Cihad"
ilanıyla karşılık bulurken, "Hiristiyan Batı"ve "Müslüman
Doğu" arasındaki ilişkiler de tehlikeli bir dönemece girdi.
Haçlı Seferleri, dünyanın yaşadığı önemli olaylardan sayılmakla birlikte
asıl amacına asla ulaşamamış, doğu ile batı arasındaki gerginliği
tırmandırmaktan öte bir işe yaramamış ve büyük talanlara neden olmuştur.
1054 yılında ayrılmış olan doğu ve batı kilisesinin yeniden birleştirilmesi,
"Kutsal Topraklar"ın hakimiyetinin yeniden ele geçirilmesi
gibi "yüce" amaçlar öne sürülerek 1095 Konsili'nde alınan
kararla başlatılan seferler, 1097-1270 yılları arasında yaşanan, siyasi
ve ekonomik çıkarların ön plana çıktığı mücadeleler olarak tarihteki
yerini almıştır. 1204 Yılında, İstanbul'un paha biçilmez hazinelerinin
büyüsüne kapılan IV. Haçlı Seferinin batılı orduları, Kudüs'e ulaşmayı
tamamen unutarak, büyük bir yıkıma girişmiş, kentin sahip olduğu tüm
arkeolojik, tarihi, kültürel ve sanatsal değerlerin bir bir yok edilmesine
neden olmuşlardır. Bu, sınırları daralmış, parçalanmış,gücünü büyük
ölçüde yitirmiş olan geçmişin en büyük dünya imparatorluğunda sonun
başlangıcının işaretiydi.
Yanlış hedefler, yanlış kararlar, yanlış adımlar tüm insanlığa zarar
verir. Unutmayalım; bu dünya hepimizin.
EMEL (ALTAN) EGE 18-9-2001
|
|
| |
| |
| |
|