Newyork'ta, tüm dünyaya "kıyamet günü"
dehşetini anımsatan olaylar birbiri ardına yaşanırken, tarihin derinliklerinden
bir başka felaket günü gözümün önünde canlanıverdi:
M.S. 64 yılı.Tanrı-soylu Aineias'ın Roma'sını beş milyon kilometrekareye
ulaşan toprakları, çok gelişmiş yol ağları, zengin kentleri, hareketli
limanlarıyla büyük bir imparatorluk haline getiren CLAUDİUS'u zehirletip
öldüren Agrippina'nın zorba oğlu NERON (NERO) tahtta oturuyor. Henüz,
Kudüs'teki Büyük Yahudi Tapınağı imparatorluğun askerleri tarafından
yerle bir edilmemiş, Pompei, Vezüv'ün lavları altında cehennem ateşiyle
kavrulmamış, iki yıl önceki depremin izlerini yok etmekle meşgul.
Colosseum daha bu adı hak edecek kadar büyük bir yapı değil, ahşaptan
küçük bir amfiteatro. Forum Romana'da tapınaklar ve pazar yerlerinin
arasındaki büyük Hipodrom'da ölümüne yarışlar düzenleniyor imparatoru
eğlendirmek için. Roma, geceler boyu yaşanan çılgınlıkların, akıl
almaz eğlencelerin, sapkınlıkların, aşırılıkların merkezi olmuş.
Herkesin farklı bir tanrısı var, tüm imparatorlukta paganlık hakim.
Yahudiliğin ardından tek tanrı fikrini haykıran ses susturulmuş,
İsa çarmıha gerileli birkaç on yıl geçmiş. Neron gücünün esiri olmuş,
zorbalıklarına her geçen gün bir yenisini ekliyor,tüm yakınlarıyla
birlikte kendisine tahtı hediye eden annesi için bile ölüm fermanını
gözünü kırpmadan imzalayıvermiş. İsa'nın yandaşları korku içinde,
topluma yeni bir ahlak düzeni getirecek fikirleri halka aktarabilmek
için gizli gizli toplantılar düzenliyorlar. Kudüs'ten çıkıp, tüm
Anadolu'yu karış karış gezdikten sonra Roma'ya ulaşmışlar. Üç yıldan
beri (Aziz) Pietro/Peter vaazlar verirken genç yardımcıları notlar
alıyor, sonradan İncil'i yazacaklar. 18 Temmuzu 19 temmuza bağlayan
gece Neron, sarayında gene çılgın eğlencelerden birini yaşıyor.
Birden bire koskoca Roma'nın birkaç bölgesinden alevler yükselmeye
başlıyor. Çok geçmeden baştan başa ahşap binalarla dolu kent büyük
bir ateş topu gibi gökyüzünü kızıla boyuyor. Neron, alevler sarayına
ulaşana dek, elinde o çok sevdiği liri, neşeli şarkılar çalıp, Roma'nın
cayır cayır yanışını, müthiş heyecanlı bir gösteriye tanık olurcasına,
zevkle izliyor. Gün ağardığında, o ihtişamlı imparatorluk merkezinden
geriye simsiyah dumanlarla yanmış tahta parçalarından başka bir
şey kalmıyor. Halk yangında O'nun parmağı olduğunu düşünüyor, ama
Neron Hiristiyanlık yandaşlarını sorumlu tutup büyük katliamlara
girişiyor. Pietro yakalanıp Neron Forumu'nun ortasındaki Mısır obeliskinin
dibinde yakılarak öldürülüyor.
Sonrası malum....
EMEL (ALTAN) EGE 17-9-2001