SON SAVAŞ


Homeros'un anlattıklarından yola çıkarak, 3200 yıl önceki atalarının izinden köklere dönüş yolculuğunu sürdüren Padovalı İtalyanlar, henüz Troia'dan Bartın'a doğru ilerlemekteydiler ki, 14-08-2001 tarihli Hürriyet gazetesinde bir haber yayınlandı. Başlık aynen şöyleydi: "Profesörler arasında TROİA SAVAŞI çıktı". Habere göre, 1988'den beri Troia kazılarını sürdüren ve her yeni kazı döneminde çarpıcı keşifleriyle gündemi değiştiren Manfred Korfmann, mensubu olduğu üniversitenin tarih profesörü Frank Kolb tarafından şarlatanlıkla suçlanırken, "Troia kent bile olamadı" diyen bu meslektaşını kıskançlıkla itham ediyordu. Aradan aylar geçti. Korfmann'ın " her biri Homer'in Troia savaşı üzerine anlattıklarını doğrular nitelikte" dediği buluntular Almanya'da sergilenmeye başlandı. İlgi olağanüstüydü ve eski çağ tarihçileri Korfmann'ın gölgesinde kalmış olmanın hoşnutsuzluğuyla arkeolojinin yükselişi karşısında tepki göstermeye başladılar. Haluk Şahin'in 22, 23 ve 24 Şubat günleri Radikal'deki köşesinde ele aldığı gibi, Troia Savaşı'nın son muharebesi 15-16 Şubat (2002) günlerinde Tübingen Üniversitesi'nin amfisinde yaşandı. Bin kişilik izleyici grubu karşısına geçen 13 bilim adamı, Şahin'in deyimiyle "tüm güçleri ve birikimleriyle birbirlerine saldırdılar." Aslında bu yaşananlar, bir anlamda yüzyıl kadar önce Heinrich Schliemann'ın yaşadıklarından hiç de farklı değildi. Kimileri O'nu arkeolojinin babası kabul ederken, kimileri de basit bir define hırsızı gibi görüyordu. Schliemann ile ilgili tartışmalar hala sürüyor, ama Tübingen Üniversitesi'ndeki tartışmayı, Kolb'u kürsüden inmeye zorlayan izleyiciler sayesinde şimdilik Korfmann kazanmış görünüyor. Şimdilik diyorum, çünkü Troia üzerine yapılan tartışmalara yepyeni bir isim ve yepyeni bir iddia daha eklendi. Jeoarkeolog olduğu için Korfmann tarafından fazlaca ciddiye alınmadığını 1999 yılında yayınlanan kitabında yakınarak dile getiren Dr. Eberhard Zangger kayıp kıta Atlantis'in aslında Troia olduğu iddiasıyla ortalığı karıştırdı. Zangger, Platon'un tüm detaylarıyla anlattığı Atlantis'in bütün özelliklerini bilgisayar yardımıyla karşılaştırmalı olarak inceleyerek, %91'lik bir benzerlik oranıyla Atlantis Troia'dır, hükmüne varmış ve aynı adı taşıyan kitabını yayınlamış bir isim. Popüler Tarih - Mart 2002 sayısında bu konuya da, bu kitaba da yer verip, Atlantis'in yeri hakkındaki farklı görüşleri ortaya koydu. Anlaşılan o ki, Troia yeni bir savaşa daha sahne olmayı bekliyor.

Troia üzerine böylesi savaşların sürüyor olması hem bilim adına, hem de Çanakkale adına son derece sevindirici. Bilim adına neden sevindirici olduğunu anlatmaya gerek yok, Çanakkale adına ise, en azından her tartışmada açılan haritalarda mutlaka bu ismin ön plana çıkıyor olmasının önemi nedeniyle... Troia için yapılan her tartışma, aslında Çanakkale adının bir kez daha belleklere kazınması demek. Ama, dünyanın farklı ülkelerinden onlarca bilim adamı kendi alanlarında öne geçme iddiasıyla, Troia'da savaşırken, uğruna savaşılan kentin insanları İda Dağı'nın tepesinden savaşı izleyen Antik Çağ tanrıları gibi...


EMEL (ALTAN) EGE 28- ŞUBAT-2002