|    | 
       
        
    
       
          | 
       
       
          | 
       
       
          | 
         
          
            
            15 Mart 2002 Cuma günü, Selanik Fotoğraf Birliği 
            tarafından Selanik İtalyan Kültür Merkezi himayesinde ilk kez gerçekleştirilen 
            bir organizasyonla Türk, İtalyan ve Yunan fotoğrafçılar bir araya 
            gelerek İtalya'nın Selanik Konsolosluğu binasında ortak bir sergi 
            açtılar. 7- 18 Mart tarihleri arasında coşkulu törenlerle kutlanan 
            Ortodoks Karnavalı, bu yıl "Venedik Karnavalı" teması üzerine. 
            15 Mart'tan 5 Nisan'a kadar ziyarete açık kalacak olan serginin teması 
            da aynı; "EL CARNEVAL EL VA". Dünyanın en eski ve en ünlü 
            karnavallarından olan Venedik Karnavalı 1- 12 Şubat 2002'de yaşanmış, 
            Latin- Katolik alemi çoktan kırk gün kırk gece sürecek "ete-veda" 
            perhizine girmiş, heyecanla Paskalya'yı beklerken, Selanik'te yaşayan 
            İtalyan asıllılar için bu etkinlik güzel bir sürpriz oldu.  
             
            Neden "El Carneval El Va"?... 
            Karnaval eğlencelerinin en önemli bölümü finalidir. Venedik'te de 
            son gece, San Marco Meydanı'nda maskeler ve kostümlerle yaşanan o 
            muhteşem baloyu sona erdirebilecek tek şey, tam gece yarısı "Büyük 
            Perhiz"in başladığını ilan eden çan sesleri olur. Meydan yavaş 
            yavaş boşalmaya başlar. Ne şubatın o insanın içine işleyen ayazına, 
            ne de on günlük karnaval yorgunluğuna aldırmayan insanlar saatler 
            önce geldikleri daracık sokaklarda, bir bir gözden kaybolurken, "karnaval 
            bitiyor, karnaval bitiyor" çığlıkları yankılanır küçük kanallarda. 
            Venedikliler, bunu o herkesin anladığı İtalyanca ile değil, kendi 
            diyalektleriyle "el va, el va, el carneval el va" şeklinde 
            söylerler. İşte, bunun için Selanik'teki sergi EL CARNEVAL EL VA adını 
            aldı ve Venedik Karnavalı bu yıl Selanik'te bir kez daha yaşatıldı. 
             
            15 Mart sabahı Konsolosluk binası tam bir bayram yeri gibiydi. Çünkü, 
            bu sadece bir ortak fotoğraf sergisi açılışı değil, coşkulu bir karnaval 
            eğlencesi olacaktı. Konsolosluk bahçesi balonlar, parlak kağıttan 
            süsler, Venedik maskeleriyle donatıldı. Üst kattaki büyük tiyatro 
            salonu Maskeli Balo için hazırlandı. Giriş katı, M. Emin Altan ile 
            Emel (Altan) Ege'nin birlikte hazırlayıp, 1998 yılında İFSAK Saydam 
            Gösterileri Yarışması'nda birincilik ödülünü kazandıkları "Düşler 
            Kenti Venedik" adlı gösterilerini sunacakları şekilde düzenlendi. 
            Zemin kattaki büyük salonda, Türkiye'den Ali Borovalı, Selim Güneş, 
            M. Emin Altan, İtalya'dan Claudia Aquili, Makis Vovlas, Yunanistan'dan 
            Anastasia Dimitriadi, Chrysoula Mamoglou ve Vassilis Karkatselis'in 
            Venedik fotoğrafları bir biri ardına dizilmiş asılmayı bekliyordu. 
            Merdiven altına gerdiği siyah perde ile Vassilis, akşam gelecek maskeli 
            kostümlü konukların hatıra fotoğraflarını çekeceği mini bir stüdyo 
            hazırlamakla uğraşıyordu. Anastasia, diğer bir köşede isteyenlerin 
            yüzlerine hoş karnaval makyajları yapmak üzere boyalarını yerleştirmekteydi. 
            Kültür Merkezi'nin müdürü Ezio Peraro, merdivenin tepesine çıkmış 
            spotların son kontrollerini yapıyordu. Yardımcıları, ortaya yerleştirdikleri 
            uzun masaya kıpkırmızı bir örtü sermişler, hazırladıkları Venedik 
            tatlılarının önüne isim kartlarını koyuyorlardı. Tam bu sırada, biz 
            de Türkiye'den getirdiğimiz büyükçe bir kutu Safranbolu Lokumu'nu 
            masanın ortasına bırakıverdik. Rania Kokkinidou'nun tasarımıyla, İtalyanca- 
            Rumca metinler eşliğinde, katılan fotoğrafçıların üçer fotoğrafının 
            basıldığı El Carneval El Va isimli katalog ücretsiz dağıtılmak üzere 
            ziyaretçilerin kolayca ulaşabilmesi için girişte bir masanın üzerine 
            yerleştirildi. Tüm bu hummalı çalışmaların bitmesi neredeyse akşamı 
            buldu.  
             
            Saat 20.00'yi vurduğunda bahçe kapısında çeşit çeşit maskeli kostümlü 
            davetli; dükler, düşesler, palyaçolar, kontesler... bir bir belirmeye 
            başladı. Renk renk tüller, şapkalar binanın beyaz duvarları arasında 
            hoş bir armoni yaratıyordu. Televizyoncular, gazeteciler birinden 
            diğerine uzattıkları mikrofonlarıyla söyleşi yapmaya çalıştılar. Tatlılar 
            yendi, içkiler içildi, fotoğraflarla birkaç kez tekrarlanan saydam 
            gösterisi izlendi, ağırlıklı olarak İtalyanca sohbetler edildi, bol 
            bol anı fotoğrafları çekildi, Anastasia, bıkmadan değişik makyajlar 
            denedi, Vassilis, arşivine yüzlerce kare maskeli kostümlü görüntü 
            biriktirdi. Üst kattaki baloda çılgınca danslar edildi. Özellikle 
            Selanik'te yaşayan İtalyan asıllılar birbirleriyle özlem giderdikleri 
            unutulmaz bir Venedik gecesi yaşadılar.  
             
            Venedik, Selanik ve İstanbul...Tarihleri boyunca birbirleriyle çok 
            dostane olmasa da sıkı ilişki içinde yaşamış olan bu üç kent, bu kez 
            sanat için birleşmişti. Onları birbirine bağlayan ortak tema benzersiz 
            karnavalıyla Venedik'ti.  
            EMEL (ALTAN) EGE 25 Mart 2002  
               
               
           
         | 
          | 
       
       
          
         |   | 
        
        |  
         |   | 
       
        | 
          
        
         |   | 
      
      
   |